Gündem

Yüksek maaş ve rahat bir emeklilik için dikkat!

Emekliler maaşlarına yapılacak zammı beklerken, gelir gider dengesini de hesaplamaya çalışıyor. Emeklilerimizin yaşam kalitesine olumlu etkisi olabilecek zam beklentisine dair tahminler paylaşılıyor. Artışlar nasıl olursa olsun henüz emeklilik hakkı kazanmamış olanların da yapabilecekleri var.

Yeniden enflasyonun yüksek seyrettiği bir ekonomik döneme girince, hayat pahalılığı en önemli konumuz oluverdi. Bu durumun sorunlarından biri gelecek dönemin maaş artışlarının belirlenmesi. Devletimiz ve tüm ilgililer bu artışların hem genel ekonomiye hem de emeklilerimizin yaşam kalitesine olumlu etkisi olabilmesi için canla başla çalışıyor. Artışlar nasıl olursa olsun henüz emeklilik hakkı kazanmamış olanların da yapabilecekleri var.

Ortalama ömür tüm dünyada her geçen yıl uzuyor. Bunda sağlık alanındaki gelişmelerle birlikte bebek ve çocuk ölümlerinin azalmasının etkisi de var tabii ama artık 50 yaş genç delikanlı, 60’lar orta yaş, 70’ler yaş almış, 85+’lar yaşlı sayılıyor. Bu hesapla da emeklilikten sonra koca bir hayat olduğu ortaya çıkıyor ve o dönemde de şimdiki gelirinizin en az yüzde 80’i kadar paraya ihtiyacınız olacak. Sağlık, geçim, torunlar…

ŞİMDİ ÖNLEM ALMAZSANIZ NEREDEN GELECEK BU GELİR? 

Emeklilik dönemindeki GELİR/GİDER dengesini iyi ayarlamak çok önemli. Bu dönemi rahat ve huzurlu geçirmeniz gerek. Yıllarca emek verdiniz, çalıştınız. Bu sizin hakkınız.

GİDER: Emekli olduğunuz zaman çocuklarınız büyümüş, kendi hayatlarını kurmuş oluyor. Ev aldıysanız o zamana kadar ev borcunuz bitiyor. Çocuklarınızın eğitimi, servisi, işe ulaşımınız gibi masraflar artık yok ama yeni masraflar başlıyor. Sağlık harcamaları, sosyal faaliyetlere yapılan ödemeler artıyor. Giderler aslında şekil değiştiriyor ama tutar olarak pek de değişmiyor.

SAĞLIK/BAKIM: Bakım masrafı önemli. Örneğin Alzheimer hastalığı ileriki yaşlarda görülen bir hastalık olsa da, dünya nüfusunun yaşlanması sebebiyle hasta sayısı gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de 600 bin ile 1 milyon arası olduğu tahmin ediliyor.

DİKKAT! GENÇLER 

Anne-babanızın birikimlerini kendi paranız gibi görmeyin. Onların paraya ihtiyacı olacak. Ömür uzadı. Sizin borcunuzu, geçiminizi, sorunlarınızı anne-babaya yüklemeyin.

ANNE-BABALAR 

Altından kalkabileceğinizden fazlasını yüklenmeyin. Çocuklardan size bakmalarını istemeyin. Finansal anlamda ne onların size ihtiyacı olsun ne de sizin onlara. Özellikle damat ve gelinlerin görüşü önemli. Evdeki huzur kaçabilir.

HANGİ YAŞTA NE YAPMAK LAZIM? 

25-35 YAŞ Aylık gelirinizin en az yüzde 10’unu, ailenizle yaşıyorsanız yüzde 25’ini biriktirin. Emeklilik için pasif gelir yaratmış olmak şart. Devletin sağlayacağı yaşlılık gelirinize sizin de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile destek olmanız hatta daha fazla birikimle pasif gelirinizi yükseltmeniz ancak gençken mümkün. 

Bu yılları boşa harcamayın. Hedefiniz için de, emeklilik için de biriktirin. İleriki yıllarınızı güvence altına almaya erkenden başlayın. Siz çalışırken paranız da çalışsın.

45-55 YAŞ Kazancınız belli, huzurlu bir gelecek için yıllık gelirinizin dört katı kadar birikiminizin olması size güç verir. Bu dönemde, ‘Özgürlük ve finansal özgürlük’, muhtaç olmama, yeterlilik duygusu artıyor. Hayatın tadını çıkarın, yaşamın içinde olun.

35-45 YAŞ HEDEFLERİNİZ İÇİN BİRİKTİREBİLDİNİZ Mİ? 

Cevabınız ‘hayır’ ise hemen harekete geçin. Önce derin nefes, sahip olduklarınızın bir listesini yapın. İnsan bazen bu önemli konuyu atlıyor. Sadece borçlarınız ve sorumluluklarınız yok. Bir de kazanımlarınız ve sahip olduklarınız var. 

Önce bunlar için şükredelim. Artık finansal hedeflerinizi gerçekleştirmeye başlayın. Gelir ve giderlerinizi tek tek yazın. Bütçenizde müdahale etmeniz gereken alanlar ortaya çıkacak ve harcamalarınızı kontrol altına alabileceksiniz. 

Emeklilik için biriktirmeye halen başlamadıysanız şu an başlayın. Bu yaşlarda takribi olarak emeklilik dönemi için şu anki yıllık gelirinizin iki katı kadar biriktirmek için plan yapın (kenarda böyle bir birikiminiz olursa bu size güç veriyor). 

Bir yorgunluk, bir bıkkınlık hissediyorsanız üzülmeyin bu normal. İnsan bazen motivasyonunu kaybetmiş, hedefinden uzaklaşmış olabiliyor. Yapılması gereken hedeften vazgeçmek değil, planı gözden geçirmek.