Türk savunma sanayisi, geliştirdiği ürünlerin yüksek performansı yanında farklı coğrafyalarda sunduğu destek hizmetleriyle araçları en zorlu koşullar için hazır tutuyor.

Türkiye'nin askeri kara aracı üreticilerinden Nurol Makina; Ejder Yalçın, Yörük, Ilgaz II, Ejder Kunter ve Ejder TOMA gibi bir dizi araçla başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü olmak üzere yurt içi ve dışındaki kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılıyor. Türk zırhlılarının tercih edilmesinde fiyat ve performanslarının yanında verilen ürün destek hizmeti de etkili oluyor.

Şimdiden kesinleşti: 2024 "en sıcak yıl" olacak Şimdiden kesinleşti: 2024 "en sıcak yıl" olacak

Nurol Makina Ürün Destek Müdürü Özgür Bayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirket olarak ürettikleri 1000'den fazla taktik tekerlekli zırhlı aracın 4 kıta ve 10'larca ülkede görev yaptığını söyledi. Bayar, "Ürün Destek" birimi olarak müşteriye sunulan bu araçların her koşulda faal tutulmasını sağlayacak çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Ürün Destek faaliyetlerinin "Entegre Lojistik Destek" ve "Satış Sonrası Hizmetler" başlıklarında toplandığını anlatan Bayar, Entegre Lojistik Destek biriminin projelerin teklif aşamasından başlayarak araçların nasıl destekleneceğini, ürünün arkasında nasıl durulacağını planladığını söyledi. Bayar, eğitim ve teknik dokümanların hazırlanması, sahadan gelen verilerin analizleri, yeni çıkan araçlar ve bunların bakım süreçlerin iyileştirilmesi çalışmalarının da Entegre Lojistik Destek kapsamında yürütüldüğünü kaydetti. 

Fabrikadan çıkan araçların "Satış Sonrası Hizmetler" birimine emanet edildiğini anlatan Bayar, sahadaki tüm servis ve bakım operasyonlarının da bu birim tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Bayar, bunun için arka planda büyük bir yedek parça desteği sunulması, yurt içi ve dışındaki tüm sevkiyatlar, müşteri memnuniyeti gibi faaliyetlerin de bu kapsamda yapıldığını belirtti.

Uçak ve helikopterlerle üs ziyareti

Bayar, kimi zaman talep üzerine kullanıcıya gittiklerini kimi zaman da önleyici faaliyetlerle kullanıcı daha fark etmeden arızayı önlediklerini, bakımları yaptıklarını söyledi. Bayar, "Kimi zaman bunu müşteriyle ortak yapıyoruz. Entegre Lojistik Destek tarafımız eğitimler hazırlıyor. Bunlar kullanım ve bakım eğitimleri. Müşterimizi eğitiyoruz, yanımızda bakım yapmayı öğreniyorlar ve daha sonra kendi idameleri için onlara devrediyoruz aracı. Yine her zaman yanlarındayız, yardım istediklerinde her zaman teknik destek veriyoruz." dedi.

Bazen hesapta olmayan ama müşterinin yanında bulunmaları gereken durumların da ortaya çıkabildiğini dile getiren Bayar, şöyle konuştu:

"Afrika'daki bir müşterimize araçlarımız ilk defa giriş yaptı. Daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) görevinde görevlendirildi ve ülke dışında bir çöl ülkesine gitti. Çölün, hiçliğin ortasında Birleşmiş Milletler üslerine gittiler. Bu araçların bakımı geldi, biz de araçların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorduk. Çok aktif kullanıyordu, çok saldırıya maruz kalıyordu. Müşterimizle ortak bir plan yaptık. Sevkiyatı müşterimizin ülkesine gönderip daha sonra onların askeri uçağıyla BM üssüne gittik. Oradan helikopterle bütün üslerdeki araçlarımızı ziyaret ederek tüm bakım-onarımlarını yaptık. Müşteri de bundan inanılmaz memnun kaldı. O siparişin devamı geldi. Bu sayede o ülkede çok da büyük bir filoya ulaştık." 

Toplanan verilerle araçlar da iyileştiriliyor

Özgür Bayar, tüm bu süreçlerde yaptıkları her işlemi kayıt altına aldıklarını, fotoğraflarla desteklenen detaylı bir kayıt sistemine sahip olduklarını söyledi.

Hangi işçiliğin uygulandığı, hangi parçaların kullanıldığı, hangi arıza ile karşılaşıldığı bilgileriyle büyük bir veri elde ettiklerini anlatan Bayar, şunları kaydetti:

"Bu veriyi anlamlı hale getirmek için analizler yapıyoruz. En çok hangi parçayı değiştirmişiz, en çok hangi işçiliği yapmışız... Trend analizleri yapıyoruz. Eğer bir yere doğru trend görüyorsak fabrika içindeki süreçlere girdide bulunarak, iyileştirme faaliyeti başlatılması gerekiyorsa bunu sağlıyoruz. Bunu verilerle destekliyoruz. Tasarım değişikliği gerekiyorsa tasarım değişikliğine kadar süreci götürüyoruz. Araçların başarısının arkasında da saha verilerinin, yapılan analizlerin büyük önemi var."

Editör: Türkiye Kulisi