Dün, gayrimenkul sektör temsilcileri tarafından yapılan "kiralık konut talebinde azalma olduğu ve kiralık fiyatlarında düşüş beklendiği" yönündeki açıklamaların ardından, düşüşe katkı sağlayacak bir haber de Kabine Toplantısı'ndan geldi.
Toplantının ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlattıklarını belirterek, hazırlıkların bitmek üzere olduğunu, detayların gelecek ay duyurulacağını açıkladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise birkaç gün önce Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini 81 ilde başlatacaklarını bildirmişti.
Müjdesi verilen sosyal konut projeleri hem ilk kez ev alacak dar ve orta gelirlilerde hem de sektörde heyecan uyandırdı.
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan sektör temsilcileri, söz konusu sosyal konut hamlesinin satılık ve kiralık konut fiyatlarındaki artışı durduracağını belirterek, yeterli arzın sağlanması durumunda düşüş dahi yaşanabileceği görüşünde birleşti.
Yıllık yeni konut ihtiyacının 800 bin adet olduğu Türkiye'de, 2019'da dip yapan ruhsat izin adedi toparlanmaya başlasa da üretim halen istenilen seviyeye ulaşamadı. Son 3 seneden yeni konut için alınan ruhsat izinlerinin ortalaması yıllık 550 bin adet oldu.
Fiyatları durdurabilecek en kritik konunun, "konut üretiminde arzın talebi geçmesi" olduğunu kaydeden temsilciler, burada özel sektörün de devreye sokulması ve projelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.
"Yıllık ihtiyacın üzerine çıkılırsa kiralık ve satılık fiyatlarında düşüş sağlanabilir"
Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arzın artırılmasının çok kritik bir husus olduğunun altını çizerek, projelerin açıklanmasının dahi fiyat artışlarının durmasını sağlayabileceğini söyledi.
Özcan, "Devletimiz sosyal konut üretiminde özel sektörü de işin içine katmalı. Eğer TOKİ ve Emlak Konut'un yanı sıra özel sektör de işin içine dahil edilirse ve üretilecek konut sayısı 800 bin adet olan yıllık sıfır ev ihtiyacının üzerine çıkarsa hem satılık hem de kiralık fiyatlarda düşüş dahi sağlanacaktır." dedi.
Konut şirketlerinin ellerinde arsalar bulunduğunu dile getiren Özcan, "Vergisel kolaylıklar sağlanarak, ticari krediler verilerek, gerekirse KGF tahsis edilerek şirketlere bu arsalarda sosyal konut yapmaları çağrısında bulunulabilir. Hatta satış sürecini de yine kamu yürütür. Bu sayede hem vatandaş hem de şirketler kazançlı çıkar." diye konuştu.
Özcan, projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için çelik karkas yöntemiyle evlerin yapılabileceğini kaydederek, "Bu sayede hem 6-9 ayda konutlar yapılabilir hem konutların depreme karşı dayanıklılığı sağlanabilir hem de geri dönüşüm konusunda sıkıntı yaşanmaz. Dünyada büyük binaların büyük kısmı çelik karkas yöntemiyle yapılıyor. Konutta da çelik yöntemi uygulanmaya başlandı. Biz de bir an önce bu yöntemle konut üretimi yapmalı ve avantajlarından faydalanmalıyız." açıklamasında bulundu.
"Olağan dışı fiyat artışına gem vuracaktır"
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konutlardaki önlenemeyen fiyat artışına bizzat el atmasını sektör adına sevindirici bulduklarını söyledi.
"Hükümetin ilgili birimlerinin fiyat artışına neden olan etkenleri ortadan kaldıracağına, yaşanabilir konut, uygun maliyet, erişilebilir fiyat ve ihtiyaca uygun konut üreteceğine inanıyoruz." diyen Durbakayım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hükümetin TOKİ kanalıyla gerçekleştireceği bu büyük proje, son 3-4 yıldır azalan konut arzı nedeniyle tırmanışa geçen fiyatlara gem vuracaktır. Hükümetin atacağı bu büyük adımın olağan dışı artan inşaat maliyetlerine de bir çeki düzen getireceğine inanıyoruz. Uygun kamu arazileri devreye alınarak yapılacak ve inşa edileceği bölgenin siluetini ve tarihi yapısını değiştirmeyen projelerin, özel sektörün yapacağı sosyal konutlara da örnek olmasını arzu ediyoruz. Nitekim, özel sektör olarak, bu ulusal görevde elimizden geldiği kadar yapacağız."
Durbakayım, yıllık ihtiyaç duyulan konut üretimi için özel sektörün de devreye sokulması ve bu konuda gerekli teşviklerin verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Sektörümüz ve ülkemiz adına ümit verici"
Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akbal ise detayları açıklanacak Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinin sektör ve ülke adına ümit verici olduğunu söyledi.
Akbal, "Maliyetlerin yükselişiyle azalan konut üretiminin 'eve ulaşma zorluğu yaşayan kesim adına artırılması hedefi' sosyal devlet anlayışı açısından da değerli." diye konuştu.
Konut üretimindeki düşüşten bahseden Akbal, "Artan fiyatları baskılayacak başlıca hamlelerden biri arzın artması. Know-how sahibi konut üreticilerinin de işin içinde, tecrübeleriyle yer alması sağlanırsa süreç daha hızlı ilerleyebilir." açıklamasında bulundu.
"81 ilde yapılacak olması oldukça kıymetli"
MasterTürk Grubu Başkanı Gökhan Taş da Türkiye'de evlilik, boşanma, iş bulma, başka şehirde üniversite okuma ve yurt dışından göçlerle birlikte en az 800 bin konut ihtiyacı olduğunu anlattı.
Mevcut ruhsat izni tablosunun talebin çok gerisinde olduğunu dile getiren Taş, "Bu arz artışı, maliyetler dolayısıyla artmış fiyatları frenleyebilir ve son 10 yılda düşen ev sahipliliği oranını artırabilir. Sosyal konutların 81 ilde ev ihtiyacı olanlara yönelik hayata geçirilecek olması oldukça kıymetli." ifadelerini kullandı.
"Fiyat artışını durdurur, alt gelir grubunu ev sahibi yapar"
Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise ülke genelinde son 2 yılda 3 milyon adet civarında konut satıldığını belirterek, bu yılın ilk yarısında da 726 bin 398 adet konutun el değiştirdiğini ve bu alanda rekor kırıldığını söyledi.
Tüm olumsuzluklara rağmen konut satışlarının rekorlar kırmaya devam ettiğini dile getiren Özgün, şu değerlendirmelerde bulundu.
"Ancak hep söylediğimiz gibi artan fiyatlar nedeniyle orta ve alt gelir grubunun konuta ulaşma ihtimali çok düşmüştü. Sosyal konut hamlesiyle hem fiyat artışları duracak hem de orta ve alt gelir grubu ev sahibi olacak. Bu projelere mutlaka özel sektörün de dahil edilmesi gerektiğini kanaatindeyim. Özellikle kamuya ait arazilerde hızlıca sosyal konut yapılabilmesi için açık eksiltme usulü ihalelerle özel şirketler sürece dahil edilmeli. Uydu kentler ve yüksek adetli sosyal konut projeleri hayata geçirilmeli. Arzın yüksek olması durumunda aşırı yükseliş yaşanan bölgelerde fiyatların geriye geldiğini bile görebiliriz."