Dünya'nın kuzey yarımküresi temmuz ayında "El Nino" adı verilen sıcak hava dalgasının etkisinde zor günlerden geçti. Kavurucu sıcaklar insan yaşamının yanı sıra ekolojik dengeye de büyük zarar verdi. Orman yangınları ve nem birikimi neticesinde meydana gelen ani yağışlar nedeniyle sel baskınları büyük tahribata yol açtı. Mevsim koşullarının çok üstünde seyreden bu sıcak hava dalgasına ilişkin yapılan yeni bir araştırma, endişe verici sonuçlar ortaya koydu.

DENİZ SEVİYESİ 8 METRE DAHA YÜKSEK

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin yayınladığı araştırmaya göre, temmuz ayında ortaya çıkan ortalama değerler, 125 bin yıl sonra görülen en sıcak dönemi yaşadığımızı ortaya koydu.

Bilim insanları ortaya çıkan tablonun ürkütücü olduğuna dikkat çekerken, "Bu ay görülen sıcaklıklara en son yaklaşık 120 bin yıl önce, modern insanın atası 'homoerectus'un hala yeryüzünde dolaştığı Eemian döneminde ulaştığı anlamına geliyor. O dönemde deniz seviyesi muhtemelen bugünkünden yaklaşık 8 metre daha yüksekti ve su aygırları Britanya Adaları'na kadar kuzeyde yaşıyordu" denildi.

WMO'nun raporu temmuz ayı sıcaklık değerlerinin bir rekora işaret ettiğini ortaya koydu.

Haber Global'den Mert İnan'ın derlediği habere göre Leipzig Üniversitesi’nden, Dr. Karsten Haustein tarafından yapılan analiz çerçevesinde hazırlanan temmuz ayı sıcaklık raporunda, "6 Temmuz 2023, mutlak küresel ortalama sıcaklık açısından şimdiye kadarki en sıcak gün oldu" görüşlerine yer verildi. Metan emisyonları kısa vadede sıcaklıkları çok hızlı bir şekilde arttırdığına da değinilen raporda, ortalama değerin 17 derece olduğu, bu değerin 13 Ağustos 2016'da kaydedilen bir önceki rekor olan 16,8 dereceden de daha sıcak olduğunun da altı çizildi 

El Nino etkisinin 2024'ün başına kadar süreceği, bu tür rekorların temel nedeninin, sera gazı emisyonları olduğu da vurgulanan raporda, şu görüşler aktarıldı: "1850-1900 dönemine kıyasla 2010-2019 döneminde küresel yüzey sıcaklığındaki insan kaynaklı değişim 1.3 dereye ulaştı. 2019 yılında küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 79'u enerji, sanayi, ulaşım ve binalardan, yüzde 22'sinin ise tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımından kaynaklandı."

İSTANBUL İÇİN "EN RİSKLİ İLÇELER" RAPORU

Öte yandan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hüseyin Toros ve Prof. Dr. Günay Can'ın eş danışmanlığında Merve Yılmaz tarafından yürütülen tez çalışmasında da İstanbul’da sıcak hava dalgalarının yaşandığı günlerde en riskli ilçeler belirlendi.

Sıcak hava dalgaları sırasında en düşük eşik sıcaklıkların Çatalca, Silivri ve Arnavutköy’de saptandığını ortaya koyan araştırmada, İstanbul Boğazı’nın kuzey kıyılarında yer alan Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde de eşik sıcaklıkların diğer bölgelere kıyasla düşük olduğu saptandı. İstanbul’un güneyinde yer alan Kartal, Kadıköy ve Fatih ise eşik sıcaklıkların en yüksek değerlerine ulaştığı anlaşılırken, ’sıcak hava dalgalarının bu ilçelerde, Çatalca’dan neredeyse iki kat daha şiddetli yaşandığı ortaya konuldu.

İDEAL SEMT ÇATALCA 

Araştırma ile Çatalca’da sıcak hava dalgalarının ortalama şiddeti, ilginç bir şekilde, yoğun kentsel bölgelerden daha yüksek tespit edilirken, bu durum için;  "Ancak kentleşme ve yapay yüzey alanlarının seyrek olduğu bölge, hızla yükselen sıcaklıklara çabuk uyum sağlayabiliyor ve yükselen sıcaklıklar kısa bir süre sonra düşüyor. Çatalca’da sıcak hava dalgaları ortalama 3.6 gün devam ediyor. Bu da İstanbul’da gözlenen en kısa süre" denildi.

İTÜ raporuna göre Çatalca sıcak hava dalgalarının en kısa süre etkili olduğu ilçelerden.

Yasa dışı bahse hapis cezası Yasa dışı bahse hapis cezası

Araştırma kapsamında Ümraniye, Tuzla, Çekmeköy ve Çatalca gibi kentleşme yoğunluğunun az olduğu ilçelerin, aşırı sıcaklara daha hızlı uyum sağladığı anlaşıldı. Veriler hakkında "Eşik sıcaklığın düşük olduğu bölgelerde, ortalama şiddetin yükseldiği görüldü. Örneğin eşik sıcaklıkların düşük olduğu Çatalca’da yaşanan sıcak hava dalgalarının ortalama şiddeti 2.4 derece, İstanbul geneli için tespit edilen şiddet ise 1.4 derece oldu. Ancak araştırma ile kentleşme yoğunluğu azaldıkça, aşırı sıcaklara uyumun hızlandığı da anlaşıldı" ifadelerine yer verildi.

Editör: Türkiye Kulisi