Kadınlar kariyer, iyi bir evlilik, iyi bir anne ve buna benzer birçok konuda yeterli olma ve kabullenilme gibi ağır sorumluluklar hissederek zaman zaman anksiyeteler yaşayabiliyor.
TOPLUMUN ANNELERE BASKISI
Toplumumuzdaki kadınlardan ya ‘çok iyi bir anne ve başarılı bir kariyer kadını’ ya da ‘başarılı kadının kariyerini bırakarak sadece çok iyi bir anne olması’ bekleniyor. Aslında kadınlar bir nevi ‘iyi bir birey’ olmanın dayattığı tüm roller arasında sıkışıp kalıyor.
Toplum ne yazık ki bazı zamanlar annelere karşı çok da yardımsever olmayabiliyor. Bütün bu sorumluluklardan dolayı da anneler kendilerine ufak zaman ayırdıklarında dahi çoğu zaman suçluluk hissediyor.
HER ŞEYE YETİŞME VE KONTROL MEKANİZMASI
Kadınlar kendilerine yüklenilen sorumluluklardan dolayı ya da içgüdüsel olarak her şeyi yapabileceklerini ve kontrol altında tutabileceklerine inanırlar. Sizce haksızlar mı? Haklılık payları çok yüksek.
Şöyle bir düşünelim, hangi rolde olursak olalım bu eş ya da çocuk fark etmeksizin hayatımızda yolunda gitmeyen bir durumla karşılaştığımızda ilk yapacağımız şey ya eşimize ya da annemize gitmek olmaz mı? Çünkü onların her şeyi halledebileceklerine karşı sonsuz bir inanca sahibizdir.
KÖTÜ BİR ANNE OLMA KORKUSU
Annelerin çocuğunu yetiştirmek için yaşadığı yetersizlik, yalnızlık ve suçluluk hisleri de özellikle bu gibi nedenlerden dolayı çığ şeklinde büyür.
Bu yüzden kadınların en yoğun yaşadığı anksiyete kötü bir anne olmaktan geçiyor.
SUÇLULUK DUYGUSU HİSSETME
Örneğin anne kendisi için küçük bir zaman yarattığında bu, arkadaşlarıyla bir saatliğine dışarıya çıkmak olabilir ya da işten eve geldiğinde ev işleriyle ilgilendiği için çocuğuna ilgi gösteremediğini düşünmesi ve çevresinden duyduğu “Çocuk böyle yetiştirilmez” tarzı doğruluk payı olmayan sözler kadınlara suçluluk duygusunu hissettiriyor ve “Acaba ben iyi bir anne değil miyim?” gibi düşünceleri aklına getiriyor.
"ÇOCUĞUN MÜKEMMEL BİR ANNEYE İHTİYACI YOK"
Ancak şunu asla unutmamalıyız: Çocuğun mükemmel bir anneye ihtiyacı yoktur. Çocuk için önemli olan güven duygusudur. Çocukla geçirilen zaman diliminin çokluğundan ziyade dengeli ve istikrarlı zaman akışı çok daha önem arz etmektedir.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ
Çevrenizdeki kişilerin size dayattığı roller ve sorumluluklar sizi bir hayli ağır hislere sürüklediğinde, duygularınızın, değerlerinizin, benliğinizin ve en önemlisi de sizin için ‘iyi’ olanın sesini dinleyin.
Annelik duygusuna yalnızlık, endişe, kaygı duyguları da eşlik etmektedir. Bu yüzden lütfen bu konuda yalnız olmadığınızı hatırlayın.
ÖNCE BABADAN DESTEK ALINMALI
Günümüz ailelerinde babaların daha aktif olması ve iş hayatında daha faal olması kadınların hayat akışlarının bir nevi değişmesi anlamına da gelebilir.
Kaygı ve yalnızlık hissi size eşlik etmeye başladığında öncelikle babadan destek alınmalı, bu mümkün değilse çevrenizde güvendiğiniz kişilerden ya da bir terapistten destek alabilirsiniz.