Türkiye bu yaz "yandı" Türkiye bu yaz "yandı"

Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Hatay’ın Antakya ilçesinde bin 200 kişiye mezar olan 58 bloklu 600 Evler Sitesi ile ilgili bilirkişi heyeti ilk raporlarını tamamladı.

Güzelburç Mahallesi’ndeki 600 Evler Konut Yapı Kooperatifi’ndeki yıkım ile ilgili inşaat mühendisi, mimar, jeoloji mühendisi ve teknikerden oluşan uzman heyet tarafından yapılan ilk inceleme tamamlandı.

Hazırlanan raporda binaların neden yıkıldığı, kullanılan malzemelerin kalitesizliği ve yapılan hatalı işlemler tek tek sıralandı. Raporda, 600 evler bloklarının 5’er katlı ve ana taşıyıcı sistemin betonarme karkas olduğu, 58 bloğun ise tamamen yıkıldığı belirtildi.

Raporda bloklarda kullanılan demir eksikliklerinden, etriye aralıklarının çok fazla olup sıkılaştırma yapılmadığına, etriyelerde kancalama yapılmayıp kolon ve kirişlerin yönetmeliklere aykırı biçimde ağır kiriş, zayıf kolon olarak yapıldığına ve blok aralarında yeteri kadar esneme payı bırakılmadığına dikkat çekildi. Rapordaki tespitleri sorduğumuz uzmanlar, blokların yapımının yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi.

RAPORU UZMANLAR YORUMLADI

Raporda yer alan “600 Evler blokları, beşer katlı olup ana taşıyıcı sistemin betonarme karkas olduğu, kolonlarda ve kirişlerde düz demir (bazılarında nervürlü ilave) bulunduğu” ile ilgili uzman yorumu: Betonla birbirini iyi sarabilmesi için nervürlü yani dişli, tırtıklı demir kullanılır. Ama burada ruhsat tarihi önemli. Yapıldığı tarihte nervürlü demir olmayabilir.

Raporda yer alan “Etriyeler 08 değişken aralıklarda (25-50 cm), kolon kiriş birleşim bölgelerinde yönetmelik gereği etriye sıklaştırmasına rastlanmadığı, etriyelerin kancaların yapılmadığı, 135 derece açıyla beton içerisine girmediği belirlenmiştir.görülmüştür.” ifadesine ilişkin uzman yorumu: Mukavemet artsın diye kolonun üst kısımlarına doğru etriyeler daha sık konulur. Etriyeler demirlerin etrafını kafes görevi görmesi için sarar. Etriye aralıkları 25-50 cm olmaz. Bu aralıkların en fazla 10-12 cm olması gerekiyor. Burada büyük bir ihmal var. Etriyeler tam 135 derece kanca yapılmazsa düşey donatıyı sarmaz. Rapora göre burada açı 90 derece bırakılmış. Herhangi bir basınç ya da deprem yükü geldiğinde 90 etriye görevini görmez.

Raporda yer alan “Betonda kırmataş ve taş tozu olduğu belirlendi” ifadesi için uzman yorumu: Kırmataş dediğimiz özel bir çakıl malzemesidir. Bunun da oranları vardır. Ancak taş tozu olamaz betonun içerisinde. Çamurlu su yapmışlar aslında. Taş tozu kullanılması şu anlama gelir, üretilen beton yönetmeliğin öngördüğü standartlarda değil.

Raporda yer alan “Zemin katların ağır kiriş, zayıf kolon, yumuşak kat olması nedeniyle katların çöktüğü, donatılar da boyuna donatı ve etriyelerin nervürlü çelik olmadığı görülmüştür.” ifadesi ile ilgili uzman yorumu: Depreme karşı düşey taşıyıcı olan kolonların, yatay taşıyıcı olan kirişlere göre en ve boy olarak daha büyük olması gerekiyor. Kirişler daha küçük olmak zorunda. İnsanın kolları ve bacakları gibi. Eğer kirişler güçlü olur kolonlar zayıf olursa kiriş kırılmıyor, kolona yansıyor ve bina göçüyor. Bu binada daçok güçlü kiriş yapılmış, kolonlar zayıf yapılmış. Zeminin yumuşak kat denilmesi, bina diğer katlarına göre zayıf bir kat olmuş demek. Bu da güçlü kiriş zayıf kolon nedeniyle oluşmuş.

Raporda yer alan “Bitişik bloklarda dilatasyon derzi yetersiz olduğundan çekiçleme kuvveti ile toptan göçtüğü tespit edilmiştir.” ifadesi ile ilgili uzman yorumu: Dilatasyon dediğimiz iki yapı arasındaki boşluktur. Yönetmeliğe göre, binaların yüksekliğine göre 8 cm’den başlar. Eğer bu boşluklar yeteri derecede bırakılmaz ve araya dilatasyon köpüğü dediğimiz sert strafor yerleştirilmezse, depremde binalar birbirine vurur ve birbirlerini kırarlar. Bu boşluk binanın esnemesi kadar olmalıdır. Bu binalarda boşluk bırakılmadığı için bloklar birbirine vurmuş ve çekiçleme etkisi yaparak biririni yıkmışlar. Çekiçleme olunca deprem kuvveti 2 katına çıkıyor. Hem deprem kuvveti hem de yandaki binanın kuvveti gelince yıkım olasılığı artıyor.

Editör: Türkiye Kulisi