Okuyucumun anlattığı olay elbette topluma kötü örnek teşkil edecek mahiyette ancak şunu ifade etmek isterim ki işlenen tüm suçlar topluma kötü örnek teşkil eder.
Fakat burada üzerinde durulması gereken husus müessir fiil dediğimiz, dövme olayı. Bir kişiyi dövme, ceza hukukumuza göre suçtur.
Hatta dövme dediğimiz müessir fiilin kademeleri bile vardır. Mesela en basiti gibi görünen bir tokat atma bile suçtur.
En basiti gibi derken, bir tokat atma olayını basit bir olay gibi algıladığım için böyle söylemiyorum.
Bir insana bir tokat atmak bile kabul edilemez çok ağır bir harekettir ancak yaralama vs. gibi olaylar da müessir fiil olduğu için bunların yanında daha hafif cezayı gerektirdiğinden bu sıfat kullanılmıştır.
Dolayısı ile bir tokat bile cezayı gerektirir, ancak okuyucumun anlattığı olayda serbest kalma, nihai karar nedeni ile değil, yargılamanın devamı süresi içindir.
Dolayısı ile okuyucumun anlattığı olayda dövme olayının ne derecede bir müessir fiil olduğunu bilmiyorum ama bence esas bakılacak olay, davanın sonucudur. Yani dava devam ederken tutuklanmamak beraat etti anlamına gelmez.
Peki davanın sonunda hapis cezası verilecek mi? Doğrusu yukarıda dediğim gibi fiilin derecesini bilmemekle birlikte üzülerek söyleyeyim ki böyle dövme olaylarında davanın sonunda da sanık hapse girmemektedir.
Bir ceza tayin olunmakta ama ya tecil olmakta ya paraya çevrilmekte veya sair tedbirler gündeme gelmektedir ki bu hal de suç işlemeye meyli olanlar için “beraat” veya “ceza almamak” gibi algılanmakta ve suç işleme durumu neredeyse tabii bir davranış gibi görülmektedir. Oysa yukarıda açıkladığım gibi bir tokat bile bence çok ağır bir suçtur, caydırıcı mahiyette cezalandırılması gerekir.