TÜRK-İŞ'in son dakika duyurularına göre ülke genelinde vatandaşların genel ekonomik durumlarına dair detaylara yer verdi.
Emekçi vatandaşların ay içerisinde sarf ettikleri emek karşılığında aldıkları ücretin, geçim koşullarına kıyasla karşılanamadığı her geçen hafta hatta gün fiyatlarda esneklik yaşanması birtakım değerlendirmeler yapılmasına ön ayak oldu.
TÜRK-İŞ, her ay yaptığı gelenekselleşmiş ''Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması''na dair detayları açıkladı. Eylül 2022 Açlık ve Yoksulluk Sınırı belli oldu.
Araştırma, 4 kişilik aile baz alınarak yapıldı. Ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için sadece gıda harcamalarını adlandıran ''açlık sınırı'' 7 bin 245 lira olduğu açıklandı.
Gıda'nın üstüne eklenerek yapılan araştırmada, aynı şekilde 4 kişilik aile baz alındı. Burada gıdanın yanı sıra giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve diğer alanları kapsayan harcamalarda zorunlu ihtiyaçların da eklenmesiyle ortaya çıkan ''yoksulluk sınırı'' diye adlandırılan harcamaların bedeli 23 bin 600 lira olarak belirlendi.
Bekar çalışanın bakmakla yükümlü olmadığı bir ortamda sadece kendi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak hesaplamanın ise 9 bin 470 lira olduğu belirlendi.
TÜRK-İŞ'ten yaşam maliyetleri hesap duyurusu,
''MUTFAK ENFLASYONU AYLIK %5,15 ve SON ON İKİ AYLIK %130,01 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ…
AÇLIK SINIRI 7.245 TL HESAPLANDI ve ASGARİ ÜCRETİN 1.745 TL ÜZERİNDE OLDU!
“YOKLUK YOK, YOKSULLUK VAR!” DÖRT KİŞİLİK AİLENİN YAPMASI GEREKEN TOPLAM HARCAMA (YOKSULLUK SINIRI) 23.600 TL!
BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 9.470 TL‘YE ULAŞTI!''
TÜRK-İŞ'ten açıklanan maliyetler hakkında detaylı açıklaması:
''İnsan önce karnını doyurmak, sonra barınma ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılama ihtiyacı içindedir. Açlık, insani değerleri törpülerken toplumun dengesini sarsar. Yaz henüz biterken gıda fiyatlarındaki bu şiddetli artışın en temel sebebi Türk Lirasındaki özellikle son bir yılda oluşan yüksek değer kaybıdır.
Üretimden tedariğe girdilerde ithal bağımlılığı yüksek hâle gelmiş olan Türkiye ekonomisi, dünyada enflasyonun yükselmeye başlaması ve başta FED olmak üzere hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerin peşi sıra faiz artırımları yoluyla parasal sıkılaşmaya gitmeleri karşısında geleneksel iktisadi öğretiden farklı bir yol izliyor. Bu tavır, yüksek enflasyonist ortamın oluşmasının en önemli nedeni oldu.
2021 Eylül ayından başlayarak bu aya kadar politika faizini yüzde 19’dan yüzde 12’ye çeken ekonomi yönetiminin hedefinin üretimi arttırmak, özellikle ihracat yolu ile cari açığı düşürmek, büyümeyi yüksek bir seviyede sürdürmek olduğu belirtilmişti.'' ifadesi kullanıldı.